Selam! Bir şeyler söylemeye geldim. Yıllardır kişisel gelişimle ilgilenirim. Kuantum dişünce, nlp, empati, çekim yasası, reiki, yoga , meditasyon ... Ohoo .. Bunların üzerine sürüsüne bereket kitap da hatmettim Pozitif düşünmeyi öğrenmeye çalıştım. Zihnimi boşaltmaya çalıştım. Olumlama , imgeleme yapmayı öğrendim. Kendimi bunu yaparım bilmem ne diye gazladım . Bir dönem ‘the secret ‘ kafasına bile girdim. Liseden beri uğraşıyorum böyle şeylerle. Yani yaklaşık 10-11 senedir. Sonuç mu ? Artık her yere ışık saçıyorum, her şeyin olumlu yönünü görüyorum , hep pozitif hayatımda hep güzel şeyler oluyor. Ohh ! Demeyeceğim tabi ki. I-ıı yok. Vallahi bu saydıklarımın hiçbiri olmadı. Olmadığı gibi daha da beter oldum! Pozitif düşünemedikçe kendimi suçlu hissettim. Çünkü bu kitaplar, videolar başıma gelen her şeyi benim düşüncelerimin çektiğini söylüyorlardı. Aklıma negatif bir şey gelince kendime kızıyordum. Sanki hep mutlu olmam gerekiyordu. Ne olursa olsun mutlu. Mutsuz olunca da
Yazmak. Son zamanlarda iletişimimizi bile yazarak kuruyoruz. Sosyal medya vs. M.Ö 3500’den beri yazıyoruz. Tarihe göre önce ticaret için yazmaya başlamışız, sonra Hitit kralları tanrıya hesap vermek amacıyla anallar yazmaya başlamışlar. Sanırım günah çıkarmak için yazmaya başlamamız ilk o zamana dayanıyor. Sonra da devam etmiş işte. Kendi kronolojime baktığımda ilkokula başlamadan önce kendime göre bir yazı bulmuş onunla kendimi ifade ediyordum. Sonra yazmayı öğrenince ödevler dışında yazmaya başlamışım. Geçen gün bir kağıt buldum; oda istediğimi, annemlere kızdığımı, annemin hastalığına ne kadar üzüldüğümü yazmışım. Bir tür dışavurum sanırım. Sonra annem hıdrellezde dualarımı yazmayı öğretti bana dualarımı yazar oldum. Ünüversite son sınıfta ise bir gün tek başıma bir odada finallere çalışırken durdum ve o dönemde kafama takılanları yazdım hiç duraksamadan o an aklıma ne geldiyse. Boşalım yibi oldu benim için bu . Sonra Richart Petty’nin araştırmasını okudum. Olumsuz duyguları ve